Ordan burdan fırlayan gotik lolitalar ve süper moon :)

   Tatilleri seviyorum ne yalan söyliyim tatil yapamayan bir İzmirli olarak bulduğum en minicik arada bile kendimi Japonya'nın ilginç yerlerinden birine atıyorum. Burası tasarımcılar için bir cennet herşey ateş pahası olduğu için almak imkansız olsa da en azından tasarım ve sanat anlamında vizyonum genişliyor diye düşünüp kendimi birazcık avutuyorum :) Özellikle aşık olduğum Harajuku Shibuya Ginza  gibi  ünlü markaların kol gezdiği mekanların hızına yetişmek mümkün değil. Tasarımlar ve trendler sürekli değişiyor.
     Herşey ateş pahası dedim amma ve lakin Harajuku'nun en renkli yüzü olan Takeshita caddesinde kıyıda köşede kalmış bazı butiklerde zaman zaman çok sıradışı tasarımları çooook ama çok ucuza almak mümkün :)
  Geçen hafta Vogue dergisi kapsamında Fashion's Night Out a gitme şansım oldu :) Japonyanın bütün genç ve zengin kesimi gece yağmur çamur  dememiş en  şık en orjinal kıyafetleri giyinip kuşanıp kendilerini dışarı atmışlar bu yüzden olacak ki mağazalardan çok insanların kıyafetlerine bakakaldım. Etrafımda yüzlerce gotik lolita ve İssey Miyakenin defilesinden fırlamış gibi duran insanlar vardı. eheheh bence bizim şu Alie'nin harikalar diyarı böyle bir yer olsa gerek. Japonların moda kavramı gerçekten bu dünyadan tamamen bağımsız diye düşünmekteyim. Sadece burada kabul göreceğine yüzde yüz emin olduğum birçok moda akımı var. Ve onlara çok yakışıyor bence. Zaten japon tasarımcıların olağandışı tasarımlarına baktığımız zaman bunu rahatlıkla anlayabiliriz. Bkz. Comme des garcons <3

       Gelelimm başka havadislere bu hafta dolunay vardı supermoon :) Eylül ayında olan dolunay adeta bir tablo gibi berrak ve net göründüğünden bu zamanda Japonya'da dolunayı seyretmek bir gelenek olmuş. Ben daha önce böyle bir geleneği duymamıştım ama baharda sakuraları, sonbaharda sararıp dökülen yaprakları kısacası doğanın binbir güzelliğini bir sanat eseri gibi görüp izlemeyi pek seven Japon dostları düşününce hiç de şaşırmadım bu işe doğrusu. Japonya'da, insanlar arasında,  dolunayın üzerinde pirinç topklayan bir tavşan silüeti göründüğüne dair bir inanış var bu yüzden bu dolunay seyretme seremonisi ay ve tavşan şeklinde yapılmış dango isimli tatlıyı yiyerekten yapılıyor. Dango hakkında belki detaylı olarak daha sonra yazarım ama kısaca çok lezzetli olduğunu söyleyebilirim içinde tatlı fasülye var tadı kestaneyi andırıyor :)
  Bu resimlere bakınca cidden bir tavşan var ama tembel tembel oturmuyor  çalışıp evine ekmek götürüyor o  Japonya'nın tavşanı :)
      Bana bu geleneği anlatan ve öğrenmemi sağlayan Japon dostuma gerçekten daha önce ayın üzerinde tavşanı görüp görmediğini sorunca göreceğine inanıp ona odaklanınca neden olmasın dedi:)
 
   

  
           Biraz önce bahsettiğim Japon dostum bana hediye olarak bu sevimli tavşanlardan almak istemiş ama heryerde tükendiğini görünce hello kitty versiyonunu almış yemeye kıyamadım kittychanı :)

 

 Bu da son olarak benim yaşadığım yerdeki dolunay manzarası :) Türkiye'den bakaınca ne şekli çıkıyor acaba ??